4. KALİTE YÖNETİM SİSTEMLERİ

Zeytine Dair Danışmanlık Bilgilerini incelemek  İçin Aşağıdaki Linke Dokunuz

Zeytine Dair Olivasa Eğitim Danışmalık Hizmet Bilgileri
Lütfen taleperlinizi info@olivasa.com.tr mail adresine yollayınız

 

4.1. KALİTE VE GIDA GÜVENLİĞİ SERTİFİKALARI

HACCP BELGESİ

HACCP Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları Sistemi
Güvenli bir gıda yönetim sistemi için gerekli standart olan HACCP standardıdır. 1960 yılında Amerikan ordusu için güvenli ve sıfır hatalı gıda üretmek amacıyla NASA tarafından tasarlanmıştır.1993 yılında Avrupa Birliği tarafından çıkarılmış olan Gıda Maddelerinin Hijyeni Direktifi, gıda üretiminde HACCP standardını zorunlu tutmuştur.

HACCP standartları, güvenilir ürünlerin tüketiciye ulaştırılması amacını taşınır ve gıda güvenliliği gereklerini de ortaya koymuştur. Ancak bu standart sadece gıda üretiminin üretim aşamasını esas alır.
2006 yılından sonra HACCP Belgeleri geçerliliğini kaybetmiştir. Kuruluşlar ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi standartlarına dönmüşlerdir.

HELAL GIDA SERTİFİKASI

Helal Gıda Standartları
Dini inanışlar gereği helal gıda ile beslenmek isteyen ve günaha girmek istemeyen insanlar için Helal Gıda standartları geliştirilmiştir. Helal gıda standartlarının temel özelliği, gıda ürünlerinin, işletmelere hammadde girişinden başlayıp tüketiciye sunulmasına kadar bütün üretim aşamalarında islami inanış ilkelerine uygun faaliyetler gösterilmesidir.

Helal gıda standartları faydaları
Ürünün ve üreticinin Küresel İslam içinde tanınmasını ve tanıtılmasını sağlar.

KOŞER (KOSHER) BELGESİELGESİ

Koşer (Kosher) Belgesi Nedir?
Koşer, İbranicede “uygun, temiz” anlamlarına gelen bir kelimedir ve İngilizcede bu kelime “Kosher” olarak geçer. Musevilerin (Yahudilerin) yaşadıkları yerlerde yaygın olarak görebileceğiniz bir belge olan Koşer Belgesi (Koşer Sertifikası- Kosher Certificate); ürünlerin (özellikle de yiyeceklerin) Musevi inancına uygun olarak üretilip üretilmediğini gösteren bir belgedir. Diğer bir ifadeyle; Musevi din adamlarının (haham), ilgili firmanın ilgili malzemesini; üretimden tüketiciye ulaşana kadar ki tüm aşamalarda denetleyip Musevi inancına uygun olması durumunda verdikleri belgeye Koşer Belgesi denir. Bu işlemler, söz konusu malzemenin üretiminin başlangıcından tüketiciye ulaşana kadar ki aşamaları ile bu aşamalarda kullanılan donanım (ekipman) ve malzemelerin denetlenmesini kapsar.
Ayrıca sağlığa uygunluk (hijyen) konusu da Koşer Belgesi verilirken denetlenen konular içerisindedir. Bu belge, yetkili kuruluşların görevlendirdiği hahamların denetlemeleri sonucunda yetkili kuruluşlar tarafından verilir. Koşer Sertifikası, kullanım amacı ve uygulama yöntemleri açısından Müslümanların kullandığı, Helal Sertifikası’na benzerlik gösteren bir belgedir. Koşer Belgesi verilirken yapılan denetlemeler Kaşerut veya Kaşrut kurallarına dayanır. Bu kuralların kaynağı Musevilerin kutsal kitabı olan Tevrat’tır. Dünyaca geçerli Koşer Belgesi veren firmaların listesi İsrail Baş Hahamlığı (Chief Rabbinate of Israel) tarafından her ay güncellenir ve yayınlanır.
Koşer Sertifikası almaya hak kazanan firmalar ürünlerine uluslararası semboller ve ifadeler içeren Koşer Etiketi yapıştırabilirler. Koşer etiketinin içerdiği sembollerden biri de Musevilik’in sembolü olan ve Davut Yıldızı olarak da bilinen üst üste gelmiş iki üçgenden oluşan Heksagram (hexagram)’dır. Koşer Sertifikasyon faaliyetleri sayesinde anavatanları dışında yaşayan Museviler, bilmedikleri veya yeterince tanımadıkları markaların ürünlerini Koşer Sertifikası’na sahip olmaları durumunda güvenle alabilirler. Her ne kadar Koşer Etiketi bulunduran ürünler diğer ürünlere nazaran pahalı olabilse de bu fiyat farkı birçok din mensubu tarafından önemsenmez.

KOŞER Belgesi Almanın Avantajları
KOŞER Belgesi almanın avantajları aşağıdaki maddelerle açıklanabilir;
Belgelendirilen ürünün pazarının genişlemesi (Çünkü Koşer belgesi sadece Museviler tarafından değil Hindu ve Müslümanlar gibi bazı başka din mensupları tarafından da aranan ya da önemsenen bir belgedir.),
Belgelendirme yapan firmanın güveninin ve saygınlığının artması,
Dünya çapında geçerli olan Koşer Belgesi ile diğer ülke pazarlarına daha kolay girebilme,
Vejetaryen ve veganlar tarafından da tercih edilme,
Organik ve sağlıklı ürün arayan müşteriler tarafından da tercih edilme,
Alerjisi olan müşteriler tarafından tercih edilme,
Özel sağlık sorunları olan müşteriler tarafından tercih edilme.

ORGANİK TARIM BELGESİ

Organik Tarım Belgesi
Organik tarım için birçok açıklama ve tanım yapılabilir. Bunların hepsi, ilgili tarım faaliyetinin, harici tarımsal girdilerden ziyade ekosistem yönetimine dayanan bir sistem olduğunu belirtmektedir. Organik tarım faaliyerleri, sentetik gübreler ve böcek ilaçları, veteriner ilaçları, genetik olarak değiştirilmiş tohumlar ve türler, koruyucular, katkı maddeleri ve aydınlatma gibi sentetik girdilerin kullanımını ortadan kaldırarak potansiyel çevresel ve sosyal etkileri göz önünde bulundurmaya başlayan bir sistemlerdir. Bu faaliyetler, uzun vadede toprak verimliliğini koruyan ve arttıran, haşere ve hastalıkları önleyen sahaya özgü yönetim uygulamalarıyla sürdürülmektedir. Bu bahsedilen kriterlere göre yapılan tarımsal faaliyetler, yetkili kuruluşlarca verilen organik tarım belgesi ile sertifikalandırılmaktadır.
Organik tarım belgesi tüketici ve pazardaki faaliyetleri esas alan bir seritifkasyon tipidir. Bu sistemde ürünler sertifikasyon ve etiketleme yoluyla açıkça tanımlanmaktadır. Tüketiciler Organik Tarım Belgesi ‘ne sahip gıdaların nasıl üretildiği, işlendiği, hazırlandığı ve pazarlandığı konusunda bilinçli bir karar alabilirler. Bu nedenle tüketicilerin organik üretim üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz. Organik tarım belgesi ile sertifikalandırılan faaliyetleri hizmet odaklı tarım olarak tanımlamak da yanlış olmayacaktır. Birçok ülkede, yeraltı suyu kirliliğini azaltma veya biyolojik çeşitliliği artırma bağlamında çevresel ürün ve hizmetler üretmek için organik tarıma yönelik devlet destekleri mevcuttur. Organik Tarım Belgesi ‘nin en önemli muhataplarından biri de kuşkusuz çiftçilerdir. Günümüzdeki çiftçilerin birçoğu, geleneksel tarım yöntemlerinin sürdürülemez olduğuna; aile sağlığını, çiftlik ekonomilerini ve kendine güvenlerini artırmak için alternatif üretim biçimlerinin gerektiğine inanmaktadır. Bu bağlamda, gelişmekte olan birçok ülkede, organik tarım, ev gıda güvenliğini artırmak ve girdi maliyetlerini düşürmek için bir yöntem olarak benimsenmiş durumdadır.

Organik Tarım Belgesi ’nin Kapsamı
Organik tarımın amacını sadece daha sağlıklı ürünler üretmek olarak görmek yanlış olacaktır. Zira, bu yöntemin uzun vadede, tarımsal faaliyetleri sürdürülebilir hale getirmek, iklim değişikliğini önlemek, ekolojik turizmin gelişmesini sağlamak gibi amaçları bulunmaktadır. Organik
Tarım Belgesi ‘ni ve ilgili çalışmaları bu bağlamda değerlendirecek olursak, genel hedefleri şu şekilde sıralayabiliriz:
1.Tüketiciler için sağlıklı ve güvenilir gıdalar üretmek.
2.Tarımsal faaliyetleri insan, hayvan, doğa ve çevre dostu hale getirmek.
3.Doğal dengenin ve ekolojik düzeninin devamını sağlamak.
4.Toprağın biyolojik, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin korunmasına yardımcı olmak.
5.Doğal kaynakları en verimli şekilde kullanmak.
6.Tarımsal faaliyetlerde istihdamı artırmak; fakat iş gücünü de en verimli şekilde kullanmak.
7.Üreticilerin kendi aralarında örgütlenmelerine imkan tanımak.
8.Yeni tarım teknikleri geliştirmek ve teknolojiden en etkin şekilde yararlanmak.
9.Organik tarımın en önemli hedeflerinden biri olarak da gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabilmek.

Ürün doğrulama, yetki alma, yasal gereklilikleri karşılama gibi amaçların çok ötesinde, organik tarım belgesi ile aslında daha yaşanılabilir bir dünya inşa edilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, belge sahibi her üretici ve sadece organik tarım belgesi ‘ne sahip ürünleri satın alan her tüketici, aslında dünyamızın korunmasına ve gelecek nesillere kaynaklardan yeterince faydalanabilecekleri bir dünya bırakılmasına destek olmaktadır.

Gıda İşletmelerinde Hijyen ve Sanitasyon Denetimi
Tarladan veya çiftlikten başlayıp üretim tesislerinde devam eden ve nihai ürünlerin farklı pazarlarda ya da hizmet sektörü vasıtasıyla hazır olarak son tüketiciye ulaştırılmasına kadar geçen her süreç gıda sektörünün parçasıdır. Eğer sizin işletmeniz de bu devasa tedarik ağında hizmet veriyorsa, hijyen ve sanitasyon denetimleri tüm uygulamalarınızda karşınıza çıkacaktır.

Gıda İşletmelerinde Hijyen ve Sanitasyon Ne Anlama Gelir?
Hijyen ve sanitasyon birbirlerini tamamlayan kavramlardır. Hijyen terimi genel olarak tıbbi uygulamalarda ve günlük hayatta, sanitasyon terimiyse gıda endüstrisinde yaygın olarak kullanılır.
Hijyen hastalıkların ortadan kaldırılmasını ve yayılmasını engellemeyi amaçlayan koruyucu hekimlik denilebilecek uygulamaları kapsar ve hıfzıssıhha (sağlığı koruma) deyimiyle eş anlamlıdır. Özel olarak gıda hijyeni, sağlıklı gıdanın üretimi amacıyla, tarladan ve çiftlikten sofraya her aşamada gerekli koşulların sağlanmasıdır. Bir ortamın ya da ürünün hijyenik olması, ortam ya da üründeki mikroorganizmaların hastalık yapamayacak düzeyde olması demektir.
Latince “sanitas” yani sağlık kelimesinden türemiş sanitasyon ise sağlıklı, temiz koşulların oluşturulması ve bu durumun sürekli hale getirilmesi anlamına gelir. Gıda işletmeleri için sanitasyon, tüm proseslerin fiziksel, kimyasal ve biyolojik yönden sağlığı bozmayacak şekilde düzenlenmesidir.

4.2. GIDA SEKTÖRÜ KALİTE VE GIDA GÜVENLİĞİ SERTİFİKALARI

Gıda Güvenliği, her insanın sağlıklı olmak için en temel ihtiyacı ve hakkıdır. Gıda güvenliği, üretici firmaların sorumluluğundadır. Gıda sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar, sürekli olarak, hijyen standartlarına uygun bir şekilde üretim yapmalı ve üretilen gıdanın güvenli olmasını sağlamak zorundadır. Bunun için de işletmesinde gerekli önlemleri almalı, gıda güvenliği sistemlerini kurmalı ve sistemin sürekliliğini sağlamak zorundadır.
Gıda güvenliği konusunda hazırlanıp uygulamaya konulan çeşitli standartlar mevcuttur. İşletmesinde bu sistemlerden herhangi birini kuran ve yöneten kuruluşlar istedikleri durumda bu sistemlerin belgelerini de alabilirler.
Bu sistemler den bahsedecek olursak;

ISO 22000 GIDA GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ

2005 yılında Uluslararası Standartlar Organizasyonu tarafından standartlar belirlenmiştir. Gıda sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların daha güvenli ve sağlıklı gıda üretmeleri konusunda uymaları gereken standartlar belirlenmiştir.  ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi’ni yayınlamıştır.
Bu sistem, üretici kuruluşlar, tedarikçiler, resmi makamlar, tüketiciler ve diğer ilgili kuruluşlar arasında iletişim kurmayı ve bu şekilde gıdanın her adımda izlenebilir olması hedef alınmıştır.  Gıda zincirinin her aşamasında gıda güvenliğini sağlamaya yönelik ISO 22000 standardı, HACCP prensiplerini de kapsamaktadır.

FDA BELGESİ

ABD pazarına gıda, ilaç, medikal cihaz vb gibi ürünleri sunan yabancı firmaların alması gereken bir belgedir. ABD hükümetinin dışarıdan gelecek ürünlerin iç pazara girebilmesi için talep ettiği belgelerin başında FDA Sertifikası gelmektedir. FDA tarafından onaylanmayan ürünlerin ABD’ye satılması mümkün değildir. Bu nedenle, üretici ve ihracatçı firmaların, faaliyetlerini FDA tarafından yayınlanan prosedürlere ve ürünlerinin içeriğini FDA gerekliliklerine uygun hale getirmesi; daha sonra FDA Belgesi alması gerekmektedir.
Bu Belge birçok açıdan önemlidir. Öncelikle, yasal bir izin niteliğinde olup ürün ticaretini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca, tüketicilerde bir güven oluşturmaktadır. Zira, tüketiciler FDA sertifikası taşıyan ürünlere güven duymakta ve bu ürünlere daha fazla yönelmektedir. Firmalar da bu belgeyi bir pazarlama aracı olarak kullanabilmekte; ürün tanıtımını ve reklamını bu belge üzerinden yapabilmektedir. Böylelikle hem kurumsal itibarını yükseltmekte hem de müşteri memnuniyetini ve bağlılığını artırmaktadır.

Fda Belgesi Nasıl Alınır?
ABD pazarına girmek isteyen üreticilerin en fazla merak ettiği sorulardan biri de FDA Belgesi nasıl alınır olmaktadır. Öncelikle FDA belgelendirme sürecinin uzun ve çok yönlü olduğunu belirtmekte fayda var. Bu belgeyi almak isteyen firmaların ABD’deki temsilci firmalarla birtakım görüşmeler yapması gerekmektedir. Bu görüşmeler sonucunda karşılıklı bazı anlaşmalar yapılmaktadır. Bunun yanı sıra, FDA belgelendirme ve onayı için yapılması gereken bazı dokümantasyon çalışmaları, online işlemler ve raporlamalar bulunmaktadır.
Günümüzde FDA Belgesi almak isteyen ve FDA onaylı ürünler satmak isteyen firmaların tercih ettiği en pratik yol bu konuda danışmanlık hizmeti almaktır. Zira, belgelendirme ve onay sürecinin doğru, tutarlı, şeffaf ve hızlı bir şekilde takip edilmesi, ürün bildirimi yapılması, FDA’nın talep ettiği dokümanların hazırlanması ve süreç içerisindeki sorunlara ve aksamalara hızlı çözümler geliştirilmesi, ayrı bir zaman ve iş gücü gerektirmektedir. Bu nedenle, firmalar tüm bu çalışmalar ve karmaşık süreçler için bilgi ve tecrübe sahibi danışmanlık firmalarına yönelmekte, onlardan destek almaktadır. Danışmanlık firmaları süreci sizin adınıza takip edebilmekte, sizi her adımda bilgilendirmekte ve gerekli gördüğü durumlarda kısa ve uzun süreli eğitimler düzenleyebilmektedir.
FDA Kaydı Türkiye için de günden güne önemli bir yer teşkil etmeye başlamıştır. Çünkü Türkiye’den ABD pazarına ürün satışı yapan birçok üretici ve ihracatçı firma mevcuttur. Bu kurumların gerekli izinleri, onayları ve belgeleri almaları için danışmanlık firmaları ile iletişime geçmesi tavsiye edilmektedir. Danışmanlık firmaları, öncelikle bir süreç planı ve belgelendirme takvimi hazırlamaktadır. Daha sonra bir anlaşma yapılarak belgelendirme süreci başlatılmaktadır.

Hizmet Talep Formunu Doldurmak İçin Aşağıdaki Linke Dokunuz

Olivasa Eğitim  Danışmanlık Talep formu
Lütfen info@olivasa.com.tr mail adresine yollayınız